Karıma Altıncı Evlilik Yıldönümü Armağanı

silahımsın
başım havalarda gezerim
   en yıkık günlerimde bile

atımsın
ölümü çiğnetmedin düşmana
   karanlıkta kurşun yağarken üstüme

karımsın
dölümü paylaşan tarlamsın benim
kollarımda uyuttuğum geceler seni
göğsüne sığındığım geceler senin
öfkemi bir tabanca gibi denediğim geceler sende
kulaç atmışcasına Kızılırmak'ta
      yorulup düştüğüm geceler senden
ve ilk görüyormuş gibi baktığım gözlerine
        kızıltılı sonbaharlar
              alabulut yazlar
                   tren tren yolculuklar

seni ben
ekmek paramız olmadığı günlerde de gördüm, yiğittin.
seni ben
   korkunun kara tırnaklı elleri
    bileklerime bir hayalet gibi sarıldığı
        günlerde de gördüm, yiğittin.
seni ben
  zorlayıp o peygamber köşkünün kapılarını
  hücreme temiz çamaşır ve sigara ve selam
  yolladığın günlerde de gördüm, yiğittin
bir çift ateş karanfil
  bir dost kitap
  ve bir bardak su gibi beklediğin günler de
                                                     oldu
hasta yatağımın başucunda, yiğittin.

soframızda kuşsütü balık yumurtası yoksa da
                  işçi ellerinin tadı
                  aydın gözlerinin balı var
ne zaman kekik koksa
  gül koksa çamaşırlarım
    elma erik ceviz zeytin portakal
    anam koksa çamaşırlarım
     ucuz çamaşırlarım
     ucuz sabunlarda ellerini anımsarım

ellerin
canım karım ellerin
yaban güllerine mısırlara pırnallara değen
                                               ellerin
ellerin
canım karım ellerin
iki taştan bir undan eden ellerin
ve göller bölgesinin gül bahçelerinden
  gül toplar gibi haziranda (şafakta)
çetin kitaplardan bal toplayan ellerin

canına okumuşlar ekmeğimizin
zincire yatırmışlar delikanlı günlerimizi
kan etmişler ellerimizi düşlerimizi
                          canım gülüm
                                      kan

gayri bize ölüm yok

kavgayı
şiiri
ve seni çok seviyorum.

Hasan Hüseyin Korkmazgil