Belkim Bir Kertenkeleyim

Belkim bir kertenkeleydim
 piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
 çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
 ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin

çatal matal kaç çataldım kim bilir
 bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
 heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım

düdük çalar hırsızlanmış polisler
 ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
 karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
 rus cenginde çağanozdum bir zaman

iki gözüm iki koltuk-eviydi
 mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
 sur dışında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
 elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi
 fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi

bilmem hangi keloğlanın fesiydim
 bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
 bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
 belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
 belkim belki bile değildim.

Can Yücel